DEVA Partisi Kültür, Sanat ve Turizm Politikaları Koordinatörü ve İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açıklanan Temmuz ayı sınır istatistiklerini değerlendirdi. 

Sektör temsilcileriyle Bakanlık arasında uyumlu açıklamaların yapılmadığını belirten Ösen, “Türkiye’nin 2023 - 2024 Temmuz ayları üzerinden açıklamış olduğu turizm istatistikleri sürecin doğal bir artış hızında olduğunu gösteriyor. 2024 Temmuz ayında 7 milyon 333 bin 812 yabancı ziyaretçi ülkemize giriş yaptı. 2023 yılının aynı ayına kıyaslandığında yabancı turist sayısında yalnızca yüzde 2.6’lık bir artış yaşandı. 2024 Ocak - Temmuz ayları arasındaki 7 aylık dönemde ise yabancı ziyaretçi sayısında 2023’e kıyasla yüzde 8.27’lik bir artış yaşandı. Temmuz ayında en çok ziyaretçi 1 milyon 35 bin 466 ziyaretçi ile Almanya’dan geldi. 2024 Ocak - Temmuz aylarında ise 3 milyon 611 bin 218 turist ile en fazla Rusya’dan ziyaretçi geldi” dedi.

Kış turizm merkezlerinden Uludağ'da kar yağışı etkili oluyor Kış turizm merkezlerinden Uludağ'da kar yağışı etkili oluyor

“Doyurucu rakamlar elde edilemiyor”

Türkiye’nin turizmde 2024 yılının ilk 7 ayında Akdeniz havzasında yer alan ülkelerin gerisinde kaldığını belirten Ösen, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’nin gün geçtikçe yatak sayısı ve tesis sayısı artıyor. Hal böyleyken “rekor kırdık” ifadeleriyle yansıtılan turizm propagandası uluslararası rakipleriyle karşılaştırıldığında doyurucu rakamlar elde edemiyor. Türkiye’nin 2024 yılı turizm hedefleri 60 milyon ziyaretçi 60 milyar dolar gelir olarak açıklandı. Akdeniz havzasında turizmde rakibimiz olan 10 milyonluk nüfusu ile Yunanistan 2023 yılında 33 milyon turisti ağırladı. İspanya 47 milyonluk nüfusu ile 2024’ün ilk 7 ayında 53 milyon ziyaretçiye ulaşmıştır. 85 milyonluk Türkiye’de ilk 7 ayda bu rakam 33 milyon 470 bin dolaylarında kaldı”

 “TÜİK’in açıkladığı rakamlara şüpheyle yaklaşmak gerek”

Ösen, Türkiye’nin sezonsuz turizm hedefiyle çıktığı yolda sektör temsilcilerinin 2024 yılından memnuniyetsiz olduklarını vurgulayarak  “Yüksek gelirli turistin Türkiye’ye tam anlamıyla çekilememiş olması, eğitimli personel eksikliği, resort otelciliğine aşırı ağırlık verilmesi, bakanlık ve meslek kuruluşları arasında yeterli çalışma uyumunun yakalanamaması, yine bakanlığın turizm işletmeleri ve turizmin geleceği yerine yalnızca sayı odaklı yaklaşımı, sektörün açmazlarını oluşturuyor. Bu noktada sorunun çözümü için verilerin şeffaf biçimde açıklanması, gerekirse sağlamasının yapılması elzem. En temeli olması gereken güven unsurunu kaybetmiş olan TÜİK’in vermiş olacağı rakamlara da şüpheyle yanaşmak gerekiyor. Bu noktada TÜİK’in 2022 yılında geriye dönük olarak turizm rakamlarının hesaplanmasında “Ana Revizyon” adı altında rakamlarda değişikliğe gittiğinin hatırlatılmasında fayda bulunuyor” dedi.

“Konkordato tehlikesi turizm sektöründeki işletmeleri yakından ilgilendiriyor”

Konkordato tehlilesinin turizm sektöründeki işletmeleri yakından ilgilendirdiğini söyleyen Ösen, “Sezonun sonlarına yaklaşırken Türkiye’nin hedeflerini tutturabilmesi için yıl sonuna kadar 27 milyona yakın ziyaretçiyi ülkeye çekmesi gerekiyor. Kurun baskılanmasıyla tıpkı ihracatçılar gibi zor durumda kalan turizm işletmecilerinin artan maliyetler, uluslararası siyasi dengesizlik ve yaşanabilecek ekonomik durgunluklar karşısında ayakta kalabilmek adına Eylül - Ekim ayları için maliyetlerinin altında satış yaptığı tahmin ediliyor. Sürecin bu şekilde ilerlemesi durumunda emek yoğun sektörlerdeki “konkordato” tehlikesi turizm sektöründeki işletmeleri yakından ilgilendiriyor” diye konuştu.