TÜROB Başkanı Müberra Eresin, 8 ayda Türkiye genelinde otel doluluklarının yüzde 61, İstanbul’da ise yüzde 64 olduğunu açıkladı. Dolulukların yaz döneminde aylık bazda gerileme kaydettiğini belirten Eresin, “Yıllık bazda ise Türkiye genelinde 2023’ün yüzde 5 üzerindeyiz. İstanbul’da ise aynı düzeydeyiz. İşler elbette beklediğimiz düzeyde değil. Fiyatlarımızda Euro bazında yüzde 15 civarında gerileme söz konusu. Ancak ‘diplerdeyiz’ şeklinde yaklaşımları da çok doğru bulmuyoruz. Turizmin en büyük yatırımcıları olarak, maliyet artışları ve kurlar bizi zorluyor” dedi.

Konaklama sektörünün Ocak-Ağustos 2024 dönemini kapsayan ilk 8 aylık dönemdeki dolululuk performansı belli oldu. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, 8 aylık dönemde Türkiye genelinde otel doluluklarının yüzde 61, İstanbul’da ise yüzde 64 olarak gerçekleştiğini açıkladı. Ocak-Ağustos 2023’te Türkiye genelinde otel dolulukları yüzde 58, İstanbul’da yüzde 64 olmuştu. 

Fiyatlardaki düşüş önemli

Konaklama sektörünün ilk 8 aylık sonuçlarını değerlendiren TÜROB Başkanı Eresin, “Türkiye’ye yabancı ülkelerden gelişlerde herhangi bir sorun görünmüyor, düşüş yok, aksine yükselme var. Otel doluluklarında ve fiyatlarda ise özellikle yüksek sezon olarak adlandırdığımız yaz döneminde düşüş söz konusu. Yıllık bazda 8 aylık dönem itibariyle doluluklarda 2023’ün yüzde 5 üzerindeyiz. İstanbul’da ise 2023 ile aynı orandayız. İşler elbette beklediğimiz düzeyde değil. Fiyatlarımızda Euro bazında yüzde 15 civarında gerileme söz konusu. Ancak ‘diplerdeyiz’ şeklinde yaklaşımları da çok doğru bulmuyoruz” dedi.

Yüksek sezondaki gerilemenin çeşitli nedenleri olduğunu dile getiren Eresin, şunları söyledi: “Savaşların konuşulduğu bir ortamda turizm hareketliliğinden bahsetmek çok zor. Ukrayna-Rusya ile İsrail-Filistin savaşının bir an önce sonlanması ve barışla sonlanmasını diliyoruz. Dünyadaki savaşların sona ermesi turizm hareketlerini ve bizim doluluklarımızı olumlu yönde etkileyecektir. Dolayısıyla en büyük beklentimiz dünyada barışın sağlanması. Öte yandan UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası ve Paris Olimpiyat Oyunları kaynaklı olarak, sadece Türkiye değil, dünya genelinde rezervasyon akışında bir yavaşlama olduğunu da biliyoruz. Tabii ki bu nedenler, yaz döneminde, tüm dünyayı olduğu gibi bizi de olumsuz etkiledi.”

Turizmin en güçlü yatırımcısı otelciler

Ruslar, her şeyden vazgeçiyor tatilden vazgeçmiyor Ruslar, her şeyden vazgeçiyor tatilden vazgeçmiyor

Konaklama sektöründe yatırımların devam ettiğine işaret eden Eresin, şu ifadeleri kullandı: “Konaklama olarak, turizm sektörünün en önemli yatırım ayağını temsil ediyoruz. Yatırımlar pandemi döneminde bile kesintiye uğramadı. Yerli ve yabancı yatırımcılar ülkenin turizm potansiyeline inanıyor. Sürekli kötümser söylemlerle sektörü demoralize etmek ve yabancı rakiplerimize avantaj sağlamak bize dogru gelmiyor açıkcası. Türk turizmi yıllar öncesinden her türlü zorluğu test ederek bugünlere geldi. Her sektörde iniş ve çıkışlar olması normaldir. Sıkıntılar halının altına süpürülmemeli elbette, ama geçici bazı sıkıntıların kalıcıymış gibi dile getirilmesinin, çok karamsar yaklaşımların hem içeride hem dışarıda sektöre zarar verdiğini düşünüyoruz. Çok sayıda otelin konkordato ilan ettiği ve iflas ettiği yönündeki söylentilerin de teyid edilmemiş verilerle ortaya atılmış, tamamen hayal mahsulü ve spekülatif amaçlı olduğunu düşünüyoruz zira bize ulaşan bu konuya dair hiçbir bilgi yok.”

Maliyet artışı ve kur zorluyor

“Hizmet ihracatcısı olarak, döviz cinsi kazancımız var ve döviz kurunun çok uzun zamandır sabit kalması, TL cinsinden artan maliyetlerin önüne geçilememesi büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor” diyen Eresin, “Maalesef otellerin maliyetleri artarken kazançları artmıyor ve önceden imzalanmış sözleşmeler nedeniyle eski fiyatların kullanımına devam ediliyor. Düşen oda fiyatlarının nedenlerini anlattım, ama fiyatlar düşmese de bugün döviz cinsinden verilen fiyatların geçen yıl ile aynı TL rakamlar olduğu gayet net izleniyor” diye konuştu.

90 milyar dolarlık sektör

Eresin, şu görüşleri dile getirdi: “Sektör olarak yıllık belirlediğimiz hedefimizi yakalamaya odaklandık. Bu hedefe ulaşmak ve turizm sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak üzere başta Kültür ve Turizm Bakanlığımız olmak üzere kamu ve özel sektörden tüm paydaşlarımızla uyum içerisinde, sektörün sorunlarına kalıcı çözümler bulmak üzere çalışmalarımızı durmaksızın sürdürüyoruz. Her yıl hedefimiz, bir önceki yılı geçebilmek. Bu yıl, Kültür ve Turizm Bakanlığımızla aynı doğrultuda 60 milyar dolar turizm geliri, 60 milyon ziyaretçi sayısına ulaşmak öncelikli hedefimiz. Turizm sektörünün hedeflerine ulaşarak cari açığın kapatılmasına, ülke ekonomisi, istihdamı ve kalkınmasına güçlü desteğini vermeye devam edeceğine inanıyoruz. Bir defa daha altını çizmek isterim ki, Türk turizmi toplam 2 milyon turist sayısından 50 milyona, 85 bin yatak kapasitesinden 1.5 milyon yatak kapasitesine ulaştı. Konaklama sektöründe yatırımların günümüzde toplam maliyeti yaklaşık 90 milyar dolara, istihdamdaki kişi sayısı da tarihi rekora ulaşarak yaklaşık 1.5 milyona çıktı. Turizmde her üç çalışandan biri konaklamada istihdam ediliyor. İşletme başına 8.36 çalışan ile diğer sektörlere göre turizmin açık ara önde olmasının yanında ülke genelindeki toplam istihdamın yüzde 9’una ulaşılmıştır. Direkt olarak 54 sektörü etkileyen turizm bu özelliğiyle, ülkemizdeki her haneden en az bir kişiye doğrudan gelir yaratmaktadır. Turizm sektörümüz yılda yaklaşık 30 milyar doların üzerinde yaptığı satın almanın yüzde 95’ini Türkiye’den yapan, ekonominin lokomotif sektörleri arasındadır. Turizm ve konaklama ile ilgili yorumlar ve çalışmalar yapılırken tüm bu verilerin de göz ardı edilmemesi önemlidir.”