Alman Uzay ve Havacılık Merkezi (DLR) ile Deutsche Aircraft, D328 Up Lift adlı araştırma uçağının her iki motorunu da yüzde 100 sentetik yakıtla test ederek önemli bir başarıya imza attı. Bu test, sentetik ve aromatsız Power-to-Liquid-Proxy yakıtı ile çalışan bir turboprop uçağında gerçekleştirilen dünya çapındaki ilk emisyon ölçümlerini içeriyor. DLR araştırma uçakları D328 Up Lift ve Falcon 20 E ile yapılacak hava emisyon ölçümlerinin ekim ayında gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Eylül ortasında Oberpfaffenhofen Havalimanı’nda yapılan emisyon ölçümleri, DLR’nin Yanma Teknolojisi Enstitüsü tarafından gerçekleştirildi. DLR uzmanı Nina Gaiser, alternatif yakıtların jet uçaklarında daha önce çeşitli çalışmalarda incelendiğini, ancak turboprop makinelerinin emisyon davranışlarıyla ilgili sistematik verilere henüz ulaşılmadığını belirtti. Gaiser, “Bu nedenle, aromatsız ve kükürt içermeyen sentetik yakıt kullanımıyla standart jet yakıtı arasındaki kirletici emisyon değişikliklerinin araştırılması bilimsel açıdan büyük önem taşıyor” dedi.

Testler sırasında, Stuttgart’taki DLR Yanma Teknolojisi Enstitüsü’nden bir ekip, Oberpfaffenhofen Havalimanı’nda sabit olarak kurulu bir ölçüm cihazı geliştirdi. Pilot, uçak yerden kalkarken LTO (İniş ve Kalkış Döngüsü) döngüsünün farklı itme seviyelerini geçerken, ölçüm cihazı egzoz gazı örneklerini alarak mobil laboratuvara iletti. Mobil laboratuvarda, araştırmacılar egzoz gazının bileşimini, içerdiği parçacıkların sayısını, boyutunu ve dağılımını belirleyebiliyor.

Emirates, Move to -15C koalisyonuna katıldı Emirates, Move to -15C koalisyonuna katıldı

Uçuş sırasında yapılan ölçümlerin aksine, yerde motorların tüm yük durumları detaylı bir şekilde incelenebiliyor. Bu, uçakların havalimanında hareket ederken ve kalkış sırasında karşılaştıkları düşük ve yüksek yük durumlarıyla ilgili önemli bilgiler sağlıyor. Ayrıca, motor çıkışındaki emisyon ölçümlerinin yanı sıra, motorun farklı mesafelerden alınan örneklerin analizi de araştırmacılar için önemli bir konu.

Önceki test serilerinde, bir motorun PtL-Proxy yakıtla ve diğerinin geleneksel jet yakıtıyla (Jet A-1) çalıştığı çift modlu bir yapı analiz edildi. Ön sonuçlar, PtL-Proxy kullanımında parçacık emisyonlarında belirgin bir azalma sağlandığını gösteriyor. Ekim ayında gerçekleştirilecek uçuş ölçümleri, sentetik yakıtların uygulanabilirliği ve verimliliği hakkında daha fazla bilgi sağlayacak.

Gelecekte elektrik bazlı yakıtlar (PtL), sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) olarak CO2 ve suyun yenilenebilir enerji ile işlenmesiyle üretilerek CO2 emisyonlarını yüzde 95’ten fazla azaltma potansiyeli taşıyor. UpLift’te kullanılan yakıt, yüzde 100 aromatsız Fischer-Tropsch Sentetik Parafin Kerosin (FT-SPK) olup, gelecekteki PtL ile kimyasal ve işlemsel olarak eşdeğer. Bu yakıt, Sasol firması tarafından temin edilmektedir.