Çin, savunma bütçesinde %7,2 oranında bir artış yapma kararı aldı. Geçen yıl ile aynı seviyede olan bu artış, önceki yıllardaki çift haneli oranların çok altında kalırken, ekonomideki genel yavaşlama ile birlikte dünya genelinde savunma harcamalarındaki artış eğilimine de uyum gösteriyor. Çin hükümeti, bu artışı, ABD'nin Asya'daki askeri gücüne karşı meydan okumayı ve toprak iddialarını güçlendirmeyi hedefleyen daha geniş ve gelişmiş bir ordu oluşturma çabalarının bir parçası olarak açıklıyor.
Çin'in savunma bütçesi bu yıl yaklaşık 245 milyar dolara ulaşacak. Ulusal Halk Kongresi'nde yapılan açıklamaya göre, Çin'in savunma harcamalarındaki artış, ekonominin genel yavaşlamasını yansıtsa da, dünya çapında savunma bütçelerinde planlanan artışlarla paralellik gösteriyor.
Çin’in savunma harcamalarının artmasının ardında, Tayvan, Japonya ve Güney Çin Denizi'nde yaşanan gerginliklerin etkili olduğu düşünülüyor. Pekin’in nükleer silahlar ve uçak gemileri gibi ileri düzey askeri teknolojilere yatırım yapması, bu gerginliklerle ilişkilendiriliyor. Halk Kurtuluş Ordusu, Güney Çin Denizi'ndeki yapay adalarda askeri üsler kurmuşken, analistler Çin’in asıl hedefinin Tayvan üzerinde egemenlik kurmak olduğunu belirtiyor. Tayvan, Çin'in toprak bütünlüğünün bir parçası olarak görülüyor, ancak Tayvan'ın demokratik özerkliği ve bağımsızlık talepleri, Pekin'in kararlı tutumuyla karşılaşıyor. Çin Başbakanı Li Qiang, Kongre'deki yaklaşık 3.000 parti destekçisine Tayvan'ın bağımsızlığını savunanlara karşı kararlı bir duruş sergileyeceklerini vurguladı ve "Çin'in yeniden birleşmesi davasını kararlılıkla ilerleteceğiz" dedi.
Dünyanın en büyük donanmasına sahip olan Çin, askeri harcamalar açısından dünyada ikinci sırada yer alıyor. Birinci sırada ise ABD bulunuyor.
Bu arada, ABD ile güçlü bağları olan Tayvan, "değişen uluslararası durum ve artan tehditler" karşısında kendi askeri harcamalarını artırmayı planladığını açıkladı.