ABD İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD ile İsrail arasındaki iş birliğini güçlendirecek önemli bir adım olarak değerlendirilen vize muafiyet anlaşmasını duyurdular.

Blinken, bu anlaşmanın, özellikle Filistin topraklarında yaşayan veya bu topraklara seyahat eden Amerikan vatandaşlarına daha fazla hareket özgürlüğü sağlayacağını vurguladı.

İsrail'in The Visa Waiver Program'a dahil olmasıyla birlikte, İsrailli vatandaşlar artık ABD'ye 90 güne kadar iş ve tatil amaçlı seyahatlerini sadece elektronik seyahat izni sistemine kayıt yaptırarak gerçekleştirebilecekler.

Vize muafiyeti uygulaması 30 Kasım tarihinde yürürlüğe girecek ve şu anda 40 ülkenin vatandaşlarına üç aylık vizesiz ABD seyahati olanağı sunuyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, vize muafiyet kararını İsrail ve ABD arasındaki güçlü ilişkilerin bir göstergesi olarak değerlendirdi ve ABD Başkanı Joe Biden'a teşekkür etti.

Ancak, bu karar Filistinli gruplar tarafından eleştirildi. Anlaşma hükümleri uyarınca İsrail, geçerli bir ABD pasaportu taşıyan tüm ABD vatandaşlarına ırk, din veya köken ayrımı yapmaksızın eşit muamele yapmayı taahhüt etti. Ancak bazı kesimler, İsrail hükümetinin Filistinli Amerikalılara yönelik muamelesini eleştirerek, bu kararı sorguladı. Hak örgütleri, Filistin kökenli ABD vatandaşlarının vize muafiyeti anlaşmasının test aşamasında bile havaalanlarında ve kontrol noktalarında İsrailli yetkililer tarafından ayrımcılığa ve tacize maruz kaldıklarını bildirdi.