Netflix'in merakla beklenen filmi "Kar Kardeşliği" (Society of Snow), bugün izleyici ile buluştu. 1972 yılında And Dağları'nda gerçekleşen trajik bir uçak kazasının acı dolu öyküsünü detaylı bir şekilde anlatarak izleyicileri etkilemeyi hedefliyor.

Netflix'in merakla beklenen filmi "Kar Kardeşliği" (Society of Snow), 1972 yılında And Dağları'nda gerçekleşen trajik bir uçak kazasının acı dolu öyküsünü detaylı bir şekilde anlatarak izleyicileri etkilemeyi hedefliyor. 13 Ekim 1972'de Uruguay Hava Kuvvetleri'ne ait 571 sefer sayılı uçak, Montevideo'dan Şili'nin başkenti Santiago'ya gitmek üzere havalanmış, ancak dağa çarparak bir buzuldan aşağı kayarak kara çakılmadan önce kanatları ve kuyruğu kopmuştu.

Film, bugün (4 Ocak 2024) Netflix platformunda izleyici ile buluştu. Yönetmen J.A. Bayona, filmi 2 saat 24 dakika boyunca, gerçek kaza yerinde, deniz seviyesinden 12 bin feet yükseklikte çekildiğini belirtiyor.

Trajik olayda 33 yolcu kazadan kurtulmuş, ancak hayatta kalmak için kurtarılmayı beklerken arkadaşlarını yemek zorunda kalmışlardı. "Kar Kardeşliği," bu acı dolu hikayeyi seyirciyle buluşturmayı amaçlayarak, izleyicilere duygusal bir yolculuk sunmayı hedefliyor.

Uçuş sırasında uçağın kapısını açmaya çalıştı! Bantla bağlandı Uçuş sırasında uçağın kapısını açmaya çalıştı! Bantla bağlandı

Yönetmen J.A. Bayona, Today'e yaptığı açıklamada, "12 bin feet'te, tam olarak uçağın düştüğü yerde, yılın aynı zamanında çekim yapıyorduk" diyor. Film, olayın gerçekleştiği bölgede çekilen sahnelerle izleyicilere etkileyici bir atmosfer sunmayı amaçlıyor. "Kar Kardeşliği," sadece bir felaketin hikayesi değil, aynı zamanda insan dayanıklılığı ve hayatta kalma mücadelesini ele alarak izleyicilere derin düşündürücü anlar yaşatmayı amaçlıyor.

1993 YILINDA "ALIVE" FİLMİYLE GÜNDEM OLMUŞTU

Trajik olayın bir diğer filmi de 1993 yılında vizyona giren "Yaşamak İçin (Alive)" olmuştu. Uruguay ragbi takımının gerçekten yaşadığı bir olaydan yola çıkan film takımın uçağının Ant Dağları'na çarptıktan sonra yaşanan hayatta kalma mücadelesine odaklanmıştı. Takımın her bir elemanı hayatta kalma iç güdüsüyle bu dağlardan kurtulmak için ellerinden geleni yapması; aralarından bazılarını çetin hava ve coğrafi koşullara kurban verseler de bir yandan inançlarını kaybetmemeye ve ailelerine dönmeye çalışmlarını konu alıyordu.

Piers Paul Read romanından, John Patrick Shanley tarafından uyarlanan filmin yönetmenliğini Frank Marshall üstlenmişti.