Yeni bir araştırmada, Kızıl Gezegen'in yüzeyinin altında geniş sıvı su göllerinin bulunduğuna dair kanıtlara ulaşıldı.
Araştırmacılar, yeraltı rezervuarlarında Mars'ın yüzeyinde okyanuslar yaratmaya yetecek kadar su olabileceğini öne sürdü.
Bilim insanları NASA'nın InSight Lander aracı verilerini kullanarak yeraltı suyu miktarının Mars'ın tamamını bir ila iki kilometre derinliğinde kaplayabileceğini tahmin etti.
Fakat uzmanlar, rezervuarların gelecekte bir Mars kolonisine kaynak sağlamak üzere kullanmak isteyenlere pek yararı olmayacağını söylüyor.
Rezervuarlar Mars'ın yerkabuğunun ortasındaki kayaların küçük çatlaklarında ve gözeneklerinde, yüzeyin 11,5 ila 20 kilometre altında yer alıyor. Bir kilometre derinliğinde bir delik açmak Dünya'da bile zorlu bir iş.
ABD'de UC Berkeley'deki eski bir doktora sonrası araştırmacı ve halihazırda UC San Diego'nun Scripps Okyanus Bilimi Enstitüsü'nde yardımcı doçent olan Vashan Wright şöyle dedi:
İklimi, yüzeyi ve iç kısımları anlamak için Mars'taki su döngüsünü anlamak elzem.
Nerede ve ne kadar su bulunduğunu anlamak faydalı bir başlangıç noktası.
Dünya'daki bilim insanları, gezegende yaklaşık 3 milyar yıl önce var olan suyun nereye, ne zaman gittiğini ve gezegende geçmişte veya halihazırda yaşam olup olmadığını keşfetmek üzere Mars'a pek çok uzay sondası ve uzay aracı göndermişti.
Uzmanlar, bulguların suyun büyük bir kısmının uzaya kaçmadığını ve aşağı doğru süzülerek yerkabuğuna indiğini gösterdiğini ileri sürüyor.
Araştırmacılar InSight'ın 2022'de biten 4 yıllık görevinde topladığı verileri kullandı.
Uzay aracı, Mars depremleri dalgalarının hızı da dahil olmak üzere doğrudan altındaki zeminden bilgi topladı.
Araştırmacılar, matematiksel bir kaya fiziği teorisiyle temellendirilen modeli kullanarak verilerin en makul açıklamasının yerkabuğunda sıvı su bulunması olduğunu tespit etti.
Araştırmacılar "Mevcut veriler, suya doymuş bir orta kabukla en iyi şekilde açıklansa da sonuçlarımız jeofiziksel ölçümlerin ve Mars'ın yerkabuğunun mineralojisiyle yapısının sınırlarının daha iyi belirlenmesinin önemini vurgulamaktadır" yazdı.
Bulgular, Proceedings of the National Academy of Sciences isimli akademik dergide yayımlandı.
