İngiltere’nin en yoğun hava sahasını yöneten Heathrow Havalimanı’nda, hava trafik kontrolörlerine destek sağlamak amacıyla yeni bir yapay zeka (AI) sistemi test ediliyor.
Dünyanın en yoğun dördüncü havalimanı olan Heathrow, yılda yaklaşık yarım milyon uçuşa ev sahipliği yapıyor. Gün içinde saatte ortalama 90 uçuş gerçekleştiren bu operasyon, güvenliği sağlamak ve gecikmeleri en aza indirmek için etkin koordinasyona dayanıyor.
"Amy" adı verilen yapay zeka motoru, radar ve video verilerini birleştirerek uçakların konumlarının bütünsel görselleştirmesini oluşturuyor ve hava sahasında uçakları gerçek zamanlı olarak takip ediyor.
Hava trafik kontrolünü denetleyen NATS’a göre, bu teknoloji, kontrolörlerin 4K kameralar ve radarlar yardımıyla görüş alanı dışında kalan uçakları dahi izlemelerine olanak tanıyor.
NATS’ın baş çözüm sorumlusu Andy Taylor, sistemi şu sözlerle açıklıyor:
“Her şey dijital bir kontrol kulesiyle başlıyor. Geleneksel kulelerdeki pencereli görünümleri, dijital ve penceresiz bir çözümle değiştiriyoruz. Bilgiler artık analog yerine dijital bir formatta işleniyor ve bu işlem, Amy olarak bilinen yapay zeka motorumuz aracılığıyla gerçekleştiriliyor.”
Sistem, her uçak için uçuş numarası, uçak tipi ve gelen ya da giden uçak olup olmadığı gibi temel bilgileri sunuyor. Yapay zeka, gerçek zamanlı veri sağlayarak kontrolörlerin daha hızlı ve bilinçli kararlar almasına yardımcı oluyor.
"Amy" adlı yapay zeka motoru, şimdiye kadar 40.000’den fazla uçuş üzerinde test edildi. NATS, 2027 yılına kadar tamamen operasyonel bir "dijital acil durum kulesi" hedeflediklerini belirtiyor.
Bu sistem, acil durumlarda ya da aksaklıklar sırasında, pistleri doğrudan görmeyi gerektirmeyen bir yedekleme çözümü olarak hizmet verecek.
'Yapay zeka insan meslektaşlarıyla uyum içinde'
Ancak uzmanlar, bu tür yapay zeka sistemlerinin bazı sınırlamaları olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Keele Üniversitesi’nde işletme direktörü olan Colin Rigby, iki temel sınırlamayı şöyle açıklıyor:
“Birincisi, bağlamsal muhakeme eksikliği. Yapay zekaların belirli sistemleri tam anlamıyla kavrayamaması, ekiplerin nüansları ele almasını gerektiriyor. İkincisi ise veri sınırlamaları. Yapay zeka, muhtemelen standart ve rutin havaalanı operasyonları üzerine eğitildi. Ancak, bu tür sistemlere en çok ihtiyaç duyulan anlarda, yani işler rutin olmadığında ve ters gittiğinde, yapay zekanın insan meslektaşlarıyla uyum içinde çalışarak daha iyi sonuçlar elde etmesi kritik önem taşıyor.”
NATS, Amy’nin insan kontrolörlerle iş birliği içinde çalışacak şekilde tasarlandığını belirtiyor.
Öte yandan, Singapur, New York ve Hong Kong’daki havaalanlarının da benzer dijital çözümleri hayata geçirmeyi planladığı bildirildi. (Euronews)