Kayyım heyeti tarafından yönetilen THK envanterinde bulunan yangın söndürme uçaklarının satılacağı iddialarına CHP’den tepki geldi. CHP’li Erhan Adem yaptığı açıklamada satılmak istenin sadece uçaklar değil Atatürk’ten kalan miras olduğunu dile getirdi.
2019 yılından bu yana kayyım tarafından yönetilen Türk Hava Kurumu’nun (THK) filosunda bulunan 8 uçağı satmak için Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak onay istemesinin ardından CHP’den konuyla ilgili açıklama geldi.
CHP'DEN UÇAK SATMA GİRİŞİMİNE TEPKİ
CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem tarafından yapılan yazılı açıklamada satılmak istenenin yalnızca uçaklar olmadığı, Mustafa Kemal Atatürk’ten bize kalan mirasın satılmak istendiğini dile getirildi.
Atılan adımın sadece ekonomik bir karar olmadığı belirtilirken, Cumhuriyet değerlerini aşındırmaya yönelik bir girişim olduğu belirtildi.
Adem, daha önce ambulans uçaklarını satan kayyım heyetinin bu girişiminin kurumu işlevsiz hale getirme planı olduğunu söyledi.
THK’DAN AÇIKLAMA GELDİ
Öte yandan gündeme gelen iddialar sonrası THK’dan açıklama geldi.
Açıklamada THK envanterinde 8 yangın söndürme uçağı bulunduğu belirtilirken bunların 3’ünün aktif olarak kullanıldığını diğer 5 uçağın ise aktif hale getirilme çalışmalarının sürdüğü ifade edildi.
THK’nın yaptığı açıklamada “THK'nin varlığına veya misyonuna zarar verecek herhangi bir süreç kesinlikle söz konusu değildir, aksine, kurumumuzun sürdürülebilir yapıya kavuşması adına tüm çalışmalarımız devam etmektedir" ifadelerine yer verildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“2019’dan bu yana kayyum heyeti tarafından yönetilen Türk Hava Kurumu, adeta bir rant kapısı haline dönüştürülmüştür. Bu gerçeği daha önce defalarca dile getiren Genel Başkan Yardımcımız Yankı Bağcıoğlu, “THK’nin iflası için her yol deneniyor. Atatürk’ün emanet ettiği bu kurum, liyakatsiz yöneticiler ve kayyumlar eliyle sistematik olarak yok ediliyor” diyerek kamuoyunu defalarca uyarmıştı.
Bugün gelinen noktada, THK’nin yalnızca yangın söndürme uçakları değil, elindeki yaklaşık 1.300 taşınmazın da satışa çıkarılması planlanıyor. Havaalanları, turistik bölgelerdeki araziler, iş merkezleri ve oteller gibi yüksek değere sahip varlıklar birer birer haraç mezat satılmaktadır. Bu varlıkların her biri, Cumhuriyetimizin kazanımlarıdır ve Atatürk’ün bize bıraktığı emanetin bir parçasıdır.
2021 yılında yaşanan büyük orman yangınları, THK’nin sistematik olarak işlevsiz hale getirildiği gerçeğini açıkça ortaya koymuştu. O dönemde, kullanılabilir durumda olan yangın söndürme uçakları pistte tutulurken, ülkemizin ciğerleri sayılan ormanlar kül oldu. “Hurda” denilerek devreye sokulmayan bu uçaklar, kamuoyunun yoğun baskısı sonucunda göreve çağrılmış ve başarılı bir şekilde yangınlara müdahale etmişti.
Bugün THK’nin uçaklarının ve taşınmazlarının satışa çıkarılması, yalnızca bir ekonomik plan olarak değerlendirilemez. Bu girişim, Cumhuriyetimizin köklü kurumlarını ve değerlerini yıpratmaya yönelik bilinçli bir tasfiye hareketidir. Atatürk’ün emanetine sahip çıkmak, sadece geçmişimize değil, geleceğimize de sahip çıkmak anlamına gelir. Bu satışlara karşı hepimizin ses çıkarması gerekiyor. Türk Hava Kurumu’nu bu hale getirenler yargı önünde elbette hesap verecektir. Cumhuriyet değerlerimizin simgesi olan Türk Hava Kurumu’nun bu şekilde yıpratılmasına izin vermemeliyiz.”
